İzmir’in sakin yüzü Dikili, Ege’nin o bildiğimiz masmavi sularını yemyeşil doğayla buluşturan nadide yerlerden biri. Sadece deniziyle değil, tarihiyle, adalarıyla ve keşfedilmeyi bekleyen koylarıyla da huzur arayanların gözdesi. Üstelik Dikili’de denize girmek için uzun yolculuklara çıkmanıza ya da kalabalıklarda boğulmanıza gerek yok. Neredeyse her köşesinde özgürce denizle buluşabiliyorsunuz.
Dilerseniz Bademli Limanı’ndan kalkan teknelere atlayıp doğanın koynundaki gizli plajlara ulaşabilir ya da el değmemiş kumsallarda gün batımını izleyebilirsiniz. İşte size Dikili’nin ücretsiz ve huzur dolu plajlarından oluşan bir keşif listesi:
Bademli açıklarında, anakaraya sadece 400 metre mesafedeki Garip Adası, hem doğa severleri hem de tarih meraklılarını cezbediyor. Antik çağda Strabon’un “Işık Saçan Adalar” diye bahsettiği üç adadan biri burası. Adaya ulaşmak için Bademli Limanı’ndan bir tekne kiralamanız yeterli. Sessizlik, berrak su ve beyaz kumlar... Ancak dikkat: Adaya giderken hazırlıklı olmakta fayda var çünkü gölgelik yok ve herhangi bir tesis bulunmuyor.
Eğer kalabalıklardan uzakta, doğayla baş başa kalmak istiyorsanız Hanımın Koyu tam size göre. Karadan ulaşım yok, sadece tekneyle gidilebiliyor. Bu da koyun bakirliğini korumasını sağlıyor. Sakin suları, bembeyaz kumlarıyla adeta özel bir huzur alanı. Günlük tekne turlarıyla bu koya ulaşmak mümkün.
Bademli’ye birkaç kilometre mesafedeki Pissa Plajı, incecik beyaz kumları ve tertemiz deniziyle yüzmekten fazlasını vadediyor. Burada gün batımı bir başka güzel. Tesis bulunmaması nedeniyle doğallığını koruyor, bu yüzden yanınıza atıştırmalık ve su almayı unutmayın.
Bademli ile Çandarlı arasında yer alan Denizköy, hem yerleşik hem de kamp severlerin favorisi. Geniş bir halk plajına sahip olan bölge, çadırınızı kurup sabaha kadar dalga sesleriyle uyumak isteyenler için ideal. Ayrıca özel işletmelerin sunduğu imkânlarla ihtiyaçlarınızı da karşılayabilirsiniz.
Dikili’nin güneybatısında, merkeze 15 kilometre mesafede yer alan Hayıtlı Koyu, sessizliğe sığınmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Yoldan sapıp kısa bir toprak yoldan ulaşılıyor. Tesis yok ama manzara ve suyun berraklığı her şeye değiyor.
Dikili merkeze yaklaşık 10 kilometre mesafede, turkuaz rengi sularıyla göz kamaştıran Killik Koyu, adını doğal kil kaynaklarından alıyor. Sahilde dolaşırken vücutlarını kille kaplayan insanları görünce şaşırmayın. Bu doğal peeling sonrası kendinizi hem yenilenmiş hem dinlenmiş hissedeceksiniz. Ücretsiz alanlar da mevcut, ancak birkaç özel işletme de bulunuyor.
Geceleri ay ışığını bile içine almayan karanlığıyla bilinen Küçük Zindancık Koyu, sessizliği ve sadeliğiyle öne çıkıyor. Burada denize evlerin önünden giriliyor ama sakinleri rahatsız etmediğiniz sürece sorun yaşamazsınız. Dilerseniz Killik Koyu’ndan 5 dakikalık yürüyüşle buraya ulaşabilir, koyun hemen karşısındaki küçük adaya yüzerek ulaşabilirsiniz. Bölge halkı bu kayalık oluşumu “At Adası” olarak adlandırıyor.
Dikili, sadece deniz tatili değil; doğa, tarih ve huzurun bir araya geldiği bir kaçış noktası.Kalabalıklardan uzak, gerçek bir Ege deneyimi yaşamak isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken bir durak. Üstelik tüm bu güzellikler için cüzdanınızı yormaya da gerek yok.
Şezlongsuz, tesisiz ama özgür ve doğal… Dikili’nin plajları tam da böyle. Siz de bir gün rotanızı bu güzel sahillere çevirin; belki bir sabah güneşini Garip Adası’nda, bir akşam gün batımını Pissa Plajı’nda yakalarsınız.